Flash

6/recent/ticker-posts

İnsanlığın İmtihanı, Sumud Filosu

İnsanlığın İmtihanı, Sumud Filosu

 

İnsanlar, bir kez daha vicdanını ölçecek  bir yol ayrımında. Gazze'de yaşanan dram kanlı tarih masumları sadece bir coğrafyanın meselesi değildir; insanlığın ortak vicdanını sorgulatan bir tabloya insanlık nedir sorusuna dönüşmüştür. İşte tam bu noktada "Sumud Filosu" sessizliğe atılmış bir çığlık, karanlığa yakılmış bir meşale gibi karşımıza çıkıyor.

 

"Sumud" kelimesi sebat demektir, direnç demektir. Filistin halkı için bu kelime, sabahları açlıkla ölümün soğuk yüzü, geceleri ise bombalarla karşılamanın adı olmuştur. Yıkıntılar arasında oynamaya çalışan çocukların gözyaşında, annelerin dualarında, yaşlıların vakur bakışlarında saklıdır. Sumud Filosu da işte bu onurlu direnişin bir yankısıdır demek istiyorum.

Din kardeşliği, Kur'an'ın ifadesiyle bir bedenin parçaları gibi olmaktır. Bedenin bir uzvu acı çektiğinde, tüm vücut o acıyı hisseder değil mi ey insanlık işte bugün Gazze'de, Kudüs'te yaşanan acı, aslında bizim kalbimizi de sızlatmalıdır. Sumud Filosu, sadece ilaç ve gıda değil, bu kardeşliğin hatırlatmasını taşıyor. Bizlere soruyor: "Ey müslüman alemi kardeşinin acısına ne kadar ortak olabiliyorsun?" Fakat  bu mesele yalnızca Müslümanların değil, tüm insanlığın imtihanı olmalıdır. Bir çocuğu vahşice  katletmek, duyarsız kalmak gözyaşlarını görmemezlikten gelmek hangi dine  hangi kimliğe ait olabilir? Açlık, susuzluk, bombaların gölgesinde yaşamak hangi milletin hakkı olabilir? Sumud Filosu, bu yüzden sadece bir yardım gemisi değil; insanlığın hâlâ ölmediğinin, vicdanın hâlâ var olduğunun kanıtıdır. Kardeşlik ya da insani duygu bazen sofrada ekmeğini paylaşmak bazen de omzunu dayamaktır, ya da kilometrelerce öteden bir gemiye yüklediğin umutla bir ufak gün ışığı olmak için insanlığa ders vermektir. Kim bilir hayat denilen bu yolda insanlık da işte böyle sınanır: Uzakta olan bir acıya ne kadar yakın durabildiğinle.

Bugün hepimize düşen, bu filonun yükünü sadece birkaç yardım gönüllüsünün omuzlarında bırakmamaktır. Çünkü o gemi, aslında hepimizin kalbinde yol alıyor. Ve her limana vardığında bize şu hakikati hatırlatıyor: Zulüm baki değildir, kardeşlik ise kalıcıdır.

Sumud Filosu belki bir gemi, belki birkaç sandık ilaç, birkaç çuval gıda taşıyor. Ama aslında insanlığın ortak vicdanını, kardeşlik duygusunu, umudu ve direnişi taşıyor. O gemi, zulme karşı duranların onur gemisidir.

Unutmayalım ki zulümle abad olan adaletle berbat olmaz. Ve yine unutmayalım ki mazlumun duası ile bir gün mutlaka zalimin saltanatı yıkılır.

 

İyilik ve Sevgiyle...

Ayşe Aktaş

 

 

Yorum Gönder

0 Yorumlar